PARÇALI AZ BULUTLU
İMSAK'A KALAN SÜRE
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
Çelik’in açıklamalarından satır başları:
Ramazan ayıyla beraber daha çok barışa ve huzuru temenni ediyoruz. Gazze’den yansıyan iftara hazırlık görüntüleri bile inandığı değerlere bağlı olan halkın bütün dünyaya nasıl insanlık dersi verdiğini gösterdi. O enkazın ortasında bile Ramazan’ı aksatmıyor, iftarda ellerinde ne varsa onunla hazırlık gerçekleştiriyorlar.
Hep beraber iftarlarını açabilmek için ellerinde ne varsa onunla büyük bir hazırlık gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Bu tabi elimizdeki nimetleri bilmek, o zor koşullarda inancın nasıl ayakta tutulduğunu bir kere daha öğrenmek bakımından çok büyük ibretler, çok büyük dersler barındırmaktadır. Biz bu MYK toplantısında değerli arkadaşlarım gündem olarak Teşkilat Başkanlığımız, Kadın Kolları Başkanlığımız ve Gençlik Kolları Başkanlığımız Ramazan ayında yapılacak etkinliklerle vatandaşlarımızla nasıl buluşulacağı ile ilgili birer sunum yapıyorlar. Teşkilat Başkanımız Ahmet Büyük Gümüş’ün koordinasyonunda Kadın Kolları Başkanımız ve Gençlik Kolları Başkanımızla birlikte ülkemizin her bölgesinde, her semtinde, her evinde bir şekilde vatandaşlarımızla beraber olabilmek için bütün hazırlıklar, bütün bir eylem planı hazırlanmış durumda. Bu Ramazanı en bereketli şekilde vatandaşlarımızla birlikte geçirmek için bu değerlendirmeler yapılıyor. Genel Başkanımızın onayına sunuluyor. İnşallah bunlar en güçlü şekilde hayata geçirilerek partimiz Ramazan ayında her safasında, her lezzetinde vatandaşlarımızla beraber olmak için bu Ramazan ayına bereketini paylaşmak için bu çalışmaları yapacak.
BÜTÜN SÜRECİ YAKİNEN TAKİP EDİYORUZ
Değerli Arkadaşlarım, Terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak için ortaya çıkan durumla ilgili, gelinen aşamayla ilgili değerlendirmelerimizi hassas bir şekilde yapıyoruz. Bütün bir süreci çok yakinen takip ediyoruz. Bu tablonun oluşturduğu mesaj, Türkiye’nin içinden durumla ilgili olarak siyasetin kahil ekseriyetinin verdiği mesajlar, dünya açısından da anlamlı bir referans kaynağı olmuştur.
Özellikle bazı bölgedeki istikrarsızlaştırıcı devletlerin, bölgeyi daha çok kaosa, daha çok krize götürmek isteyenlerin, bölge halklarını birbirine düşürmek, bölge halklarına daha çok acı ve gözyaşı yaşatmak için, kendi soykırımcı siyasetlerini hayata geçirmek için uyguladığı stratejiler dikkate alındığında, Türkiye’nin hem kendi içerisinde Türk-Kürt kardeşliğini, vatandaşlarımız arasında Türk-Kürt, Arap, Alevi-Sünni hepsinin birlikteliğini daha da pekiştirme anlamında iç cepheyi güçlendirme başlığıyla verdiği mesaj, hem bölgede terör örgütlerini, bölge halklarına karşı bir takım emperyalist projeler tarafından kullanılmasını engellemek için Terörsüz Türkiye hedefi çerçevesinde ortaya koyduğu yaklaşım ki bunun devamı doğal olarak Terörsüz Suriye, Terörsüz Irak şeklinde bütün bir bölgeyi, bütün bir Orta Doğu’yu kapsayacak bir vizyonun aslında çekirdeğidir.
Suriye’deki devrimden sonra en çarpıcı haberlerden biri bazı devlet üslerinde bazı terör örgütlerine ait kıyafetlerin bulunmasıydı. A karargahı ele geçirildiğinde B karargahının kıyafetleri bulunur. Bunlar bize fikir veren olaylardır. Karmaşık tabloların bölgede olduğunu, örtülü faaliyetleri yakından biliyoruz. Sayın cumhurbaşkanımız terörsüz Türkiye için çalışmalara gerekli özenin gösterilmesinin altını çizdi. Kullanılan dilden sabotajlara kadar her türlü konuya dikkat etmek gerekir.
Bazı devletlerin bölgedeki terörün sona ermemesi için bir takım vekil güçlerle yapacakları sabotajlara karşı da teyakkuz halindeyiz. Verilen bir taviz yoktur. Adlarımız farklı olsa da hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bundan hem biz hem bölgedeki ülkeler kazançlı çıkacaktır.
HERHANGİ BİR AL VER SÜRECİ YOKTUR
MYK toplantısına girerken devlet hangi tavizi verdi şeklinde konuştuğunu görüyoruz. Devletin ve milletin nitelikleri konusunda herhangi bir al ver süreci yoktur. Esas olan bütün sorunların demokrasi yolu ile çözülmesidir. Bu sorunların çözümü daha çok demokrasidir. Siyasetin işlem gücünün daha da artırılmasıdır. Bazı kişilerin şehit ailelerine dönük yanlış söylem kullanıyor. Cumhurbaşkanımız her zaman ilk iftarını şehit aileleri ile yapmıştır. Şehitlerimiz bu ülkenin birliği için bu fedakarlığı yaptı, bunun farkındayız, bunu başımızın üzerinde taşıyoruz. Bu emanete, yani vatanımızın hür ve bağımsız olmasına, birliğimizin korunmasına, geleceğine en sağlam adımlarla yürümesine sahip çıkacağız. Şehit ailelerini incitecek hiçbir adımın ortaya çıkmayacaktır.
Bizim asla kabul etmeyeceğimiz bir takım iddialarda bulunuluyor. Anayasa, bayrak, devlet, millet tanımı ile ilgili bir takım düzenlemeler yapılacağı dair iddialarda bulunuluyor.
Kardeşlik siyasetimizden vazgeçmeyeceğiz. Tarih bilincimiz Türk Küt birlikteliğinin, Alevi Sünni birlikteliğinin mümkün kılındığını göstermiştir. Bunu Türkiye’nin düşmanları istemez. Aramıza fitne sokmaya çalışanlarının yaptığı düşmanlık hepimizi hedef almakta. Bunun önünde engel olanlara direniriz. Terör örgütünün lağvedilmesi ile bu sonuca ulaşacağız. Bir takım sözlerin verilip tutulmamasına karşı, terörden nemalanmaya çalışanlara karşı dikkatimizi koruyacağız. Dikkatle takip edilmesi gereken, sabotajlara karşı titiz olunması gereken bir süreçtir.
ABD yönetimi ile Avrupa arasındaki Ukrayna merkezli başlayan, NATO’ya sıçrayan ve daha geniş yelpazede görülen tartışma, belli konularda çatışma anlamına gelecek söylemler yeni durumun ortaya çıktığını gösteriyor. İkinci dünya savaşı sonrasında kurulan düzenin sona erdiğini gösteriyor. Bu düzenin yaşaması ile görevli kurumların etkinliğinin olmaması uzun zamandır tartışılıyordu. Şimdi bir tablo ortaya çıkıyor. Stratejik bir ayrışma noktasına gelindiği görülüyor.
İslam ve Türk düşmanlığı temelinde yürüyen bu aşırı sağ, merkez sağ ve merkez sol siyaset direnç gösteremedi. Bu aşırı sağı büyüttü. AB’nin değerler temelinde bir araya gelmeyi becerememesi Türkiye’ye karşı uyguladığı ikiyüzlülüktür.
Değerler konusunda bu ikiyüzlülüğü yapanlar fasılların açılmasını bile engellediler. Bunun olmadığı durumda aşırı sağ giderek yükseldi. AB’nin yaşadığı bütün sorunların çözümü Türkiye’dedir. Türkiye’nin bir boyutu ile güçlü bir Avrupa devleti olmuştur. Avrupa demokrasileri ile aynı paradigmayla konuşabilen demokrasiye sahiptir.
Avrupalılar güvenlik konusunda hemen Türkiye’yi hatırlıyor ama gelin refahı paylaşalım dediğimizde Türkiye’ye yer vermiyorlardı. Umarım her konuda Türkiye ile net iletişim içine girerler. AB’nin Türkiye ile iş birliği yapmasından başka çözüm yolu yoktur.
Avrupalılar güvenlik konusunda hemen Türkiye’yi hatırlıyor ama gelin refahı paylaşalım, gelin demokratik değerleri paylaşalım dediğimizde Türkiye’ye yer vermiyorlardı. Umarım bu sefer savunma meseleleri anlamında Türkiye’yi muhatap almazlar. Her konuda Türkiye ile net iletişim içine girerler. AB’nin Türkiye ile iş birliği yapmasından başka çözüm yolu yoktur. Eğer Türkiye ile doğru ilişki kurarlarsa bu krizde önemli aşamayı geçmiş olurlar.
CHP’nin bu konu ile ilgili ilk açıklaması dahil genel olarak bir dikkat titizlik görüyoruz. Tabii ki temkinli olunacaktır, sonraki aşamalara dönük bir takım yaklaşımlar ortaya konulacaktır. Terörsüz Türkiye hedefini karşısına alan bir tutuma kimse girmemelidir. Bir kısmı maalesef devlete, hükumete dönüp bunun karşısında ne verdiniz diyor; söyledik bu bir al ver süreci değil. Birileri de devlete bir takım şartlar dayatmaya kalkıyor. Bu iki yaklaşım da doğru değil. Hangi prensiplerle bu meseleye baktığımızı açıkladık. CHP’den daha sonra başka söylemler gelmeye başladı. Çok ileri giden önerileri vardı geçmişte ama şimdi yüksek yargıçlar bu konuyu çalışıyor şeklindeki bilgiler doğru değil. 1 ay içinde bir şey görüyorum, dikkatli konuşmaya çalışıyordu ama TSK kademesinde komutanlarımızın adını vererek hedef aldığında bu bilgiye nasıl ulaştığı sorusuna “ben duydum” diyor. Böyle bir açıklama olmaz. Geçmişte orduda yer almış ve şimdi CHP’de görev yapan birilerinin sayın Özel’e dedikodu aktardığını onun da bunu bilgi sandığını ortaya çıkarıyor bu. Dış politikada da şöyle şöyle yapıyorsunuz diyorlar, nereden biliyorsunuz dediğimizde “duyduk” deniyor. Bu büyük meseleler, Türkiye’nin terörden kurtulması, belli reformlar herkesin meselesidir. Buna katkı sağlamak, ortak aklı geliştirmek çok kıymetlidir. Buna her zaman ihtiyaç duyulur. İyi bir analiz, iyi bir dikkat çekme olduğunda buna kulağımızı kabartıyoruz. Örneğin bütçe görüşmelerinde muhalefet partilerinden arkadaşlarımızın görüşlerini not aldık. Bunlar dedikodu, bununla siyaset yapılmaz. Bunlar hassas ve dikkatli olunması gereken yaklaşımlardır.
Sayın cumhurbaşkanımız güvenilir bir ara bulucu, krizlerde güvenilir çözümler bulmuştur. sayın Özel’ diplomasi anlamında hiçbir masaya Türkiye adına oturmamıştır. Cumhurbaşkanımız sahip olduğu diplomasi tecrübesi ile hangi cümleyi ne zaman söyleyeceğini biliyor. Bu sizin işiniz değil. Sizin muhatap olduğunuz CHP’deki krizlerle ilgili, CHP’nin yönetimi ile ilgili konu. Hiç kimsenin cesaret edemediği dönemlerde dünya 5’ten büyüktür dediğinde biz oradaydık. Dünya da şimdi bu söyleme alıştı.
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
10 Nisan 2025SPOR
10 Nisan 2025GÜNDEM
10 Nisan 2025SPOR
10 Nisan 2025SPOR
10 Nisan 2025GÜNDEM
10 Nisan 2025GÜNDEM
10 Nisan 2025