Para yatırırken kaynak bildirme şartı

1 Ocak 2025 itibarıyla, bankacılık işlemleri için resmî belge zorunluluğu geliyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, tüm bankalara bir genelge gönderdi.
Nakit işlemlerinde artık para yatırırken ve çekerken kaynağını gösteren belge göstermek zorunlu olacak.
Banka görevlileri ayrıca, işlem sebebini, paranın nereden geldiğini ve hangi amaçla kullanılacağını sorma yetkisine sahip olacak.
Örneğin bankaya yüklü para yatıranlar döviz bozdurduysa döviz fişi, altın bozdurduysa fatura ya da fişini gayrimenkul ya da araç satışı yaptıysa ilgili satış belgesi gibi evrakları yanında bulunduracak.
Eğer para bir iş ya da ticaret karşılığı elde edildiyse de bu da belirtilecek.
Vergi kaçakçılığına neden olan kayıt dışı ekonomiyi önleme adına geç alınmış doğru bir karar.
Şimdi kredi ya da İBAN ile ödeme kabul etmeyen parayı elden alan özel muayenehanesi olan doktorlar, estetikçi cerrahlar, avukatlar, psikologlar, fenomenler, oto galericiler, tadilat ustaları, kuyumcular yaşam koçları vs. düşünsün!

BABADAN ALIRSAK!
Peki, eğer bankaya yatıracaksak babadan, anneden para alırken de evrak mı isteyeceğiz?
Ya da vatandaş yastık alındaki altınları bozdururken yastığı da şubeye mi götürecek?
ATM'den para yatırırken ne olacak?
ATM'ler resmi belgeyi okuyacak mı?
Belge istenecek paranın bir limiti olacak mı?
Bunlar gibi cevaplanması gereken birçok soru var.
Gelişmiş birçok ülkede "Parayı nerden buldun" diye soruluyor, bizde de sorulmalı ama bizim insanımızın her kuralın, yasanın bir açığını bulmada üstüne yok.
Örneğin gelirini saklamak isteyen birçok kişi harcamasını düzenli bir şekilde kredi kartıyla yapar, sonra kart borcunu ATM'den kapatır.
Bu uygulama başta bankalardaki mevduat miktarını düşürebilir, parayı yastık altı ve dövize yönlendirir. Ancak bu paralar da bir gün TL'ye, mevduata, gayrimenkule ya da ticarete dönmek zorunda!
Eğer bu uygulamadan taviz verilmezse, kayıt dışı ekonomi azalır!
Aslında bu uygulama önce tapu dairelerinde başlamalı. Kayıt dışı para ya da kara para en çok iş yeri, konut, arsa vs. satışlarında aklanıyor.
Bu örnekler ve tartışma uzar gider. Önemli olan yasayı uygulamak! Daha önce de "Nerden buldun" yasası vardı ama sonra kaldırıldı!
Enflasyonu düşürmek için yeni vergiler icat etmek yerine kayıt dışı ekonomiyle mücadele edip vergi gelirini yükseltmek güzel bir politika ama bu politikayı devam ettirmek için taviz verilmemesi gerekiyor!

***


KAFELER KAPANIYOR
Dünya gazetesi yazarı Ferit Parlak, 3-5 çalışanla açılan ve sayıları ülke çapında 200 bine ulaşan kafelerin furya halinde kapanmaya başladığını yazdı.
85 milyonluk bir ülke için 200 bin kafe çok değil mi?
Binlerce şubesi olan kahveci zincirlerin de hesaba katarsak Türkiye'de kahveci ve kafe enflasyonu yaşandığını söyleyebiliriz.
Bu kafe ve fastfood işletmesi açma furyası semtlerin dokusunu da bozuyor.

Yaşadığım semtten örnek vereyim;
Beşiktaş'ta Ihlamur Dere, Nüzhetiye ve Şair Nedim caddelerinde eskiden farklı alanlarda çalışan birçok esnaf vardı.
Beyoğlu'nda Orta Doğulu turistlerden rahatsız olanlar, Beşiktaş'a gelmeye ve burayı ikinci Beyoğlu yapmaya çalışınca her yer kafe, hamburgerci, pizzacı, tavukçu, pilavcı oldu.
Mahalledeki terzi, tuhafiyeci, kırtasiyeci, nalbur, ayakkabıcı, kuru temizlemeci vs. mal sahipleri yüksek kira isteyince dükkânları boşaltmak zorunda kaldı. Şimdi Beşiktaş merkezde küçük bir işinizi hemen halledemiyorsunuz. Mecidiyeköy ve Levent'teki AVM'lere gitmek zorunda kalıyorsunuz.
Her yer kafe, hamburgerci vs. olunca kalabalık ve gürültü artıyor, bazı günler kaldırımda yürüyemiyorsunuz!
O yüzden yan yana kafe açıp batanlara üzülmüyorum!
Serbest piyasa, her beyaz yakalının bir gün şirin bir kafe açma hayaline değil arz-talep dengesine bakar!
Bu denge altüst olduysa batan da çok olur!

***


KARGODOLANDIRICILIĞI
"Bir kargo paketiniz var" diyerek teslimat için gelen dolandırıcılar, altına senet yerleştirdikleri ve üzerini imza alanına denk gelecek şekilde kestikleri teslim kâğıdını imzalatarak pencere yöntemiyle vatandaşları dolandırmaya devam ediyormuş.
Bu yöntem geçtiğimiz yıl deşifre olmuştu.

Ayrıca birçok kargo şirketi SMS kod sistemine geçti. İmza atmak yerine kod söylüyorsunuz.
Muhtemelen dolandırıcılar, mahkeme, belediye ya da devlet kurumunda posta, kargo geldiğini söyleyip ıslak imza alıyor olabilirler.
Bu olasılığı da devre dışı bırakacak SMS kod sistemine geçilmeli.
Vatandaş, kargocu illa imza istese bile imza atmamak, farklı imza atmak ya da imzayı pencereye taşacak şekilde atmak gibi yöntemler de uygulayabilirler!

***


PESTİSİT TEHLİKESİ
Yurtdışından ne zaman meyve- sebze aşırı tarım ilacı var diye Türkiye'ye geri gönderilse acaba bu ürünler iç piyasaya sürülecek mi endişesi yaşıyoruz.
Gıda üretiminde aşırı tarım ilacı kullanımı, kamuoyunda ciddi bir endişeye yol açıyor. Çünkü pestisit kalıntıları, sağlık açısından büyük riskler taşıyor.

Türk Böbrek Vakfı (TBV) Başkanı Timur Erk, pestisit kalıntılarının sadece sebzelerle sınırlı olmadığını, bakliyat, et, süt ve yumurta gibi çok çeşitli gıdalarda da pestisitlere rastlanabileceğini açıkladı, iyi mi?
Meyveyi sirkeli suda yıkamaya çalışıyorken, yumurtadan, etten, nohuttan, mercimekten pestisitleri nasıl temizleyeceğiz?
Tarım ve Orman Bakanlığı, pestisit kullanımını azaltmaya yönelik tarım politikaları uygulamalı.
Çiftçi, bilinçsizce ya da aşırı bir şekilde tarım ilacı kullanmamaları için eğitilmeliler!

***


Altyazı
"Keşke kafam da laptopum gibi çalışsaydı da, her şeyi bir tıkla unutabilseydim." (Medianeras)



Haber Kaynak : SABAH.COM.TR

"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."